2 Mart 2025’te yapılacak Hamburg Eyalet Seçimleri’ne katılacak olan „Barış ve Sosyal Adalet İçin Seçim“ („Die Wahl für Frieden und soziale Gerechtigkeit“) İttifakı, parti programını limandaki gemide tanıttı.Türk ve Alman basınından temsilcilere, hedeflerini anlatan „Barış ve Sosyal Adalet İçin Seçim“ İttifakı temsilcileri , seçime katılımın önemine dikkat çektiler.
Hamburg’da seçim heyecanı başladı. 2 Mart 2025’de yapılacak Hamburg Eyalet Seçimleri’nde partilerin adayları belli olmaya başlarken, Eyalet Milletvekilleri Mehmet Yıldız, Martin Dolzer ve Hamburg Sol Parti’nin eski eş başkanı Keyvan Taheri’nin öncülüğünde „Barış ve Sosyal Adalet İçin Seçim“ („Die Wahl für Frieden und soziale Gerechtigkeit“) adıyla kurulan yeni bir seçim ittifakı, seçimlere iddialı bir giriş yaptı. Hamburg Limanında Diplomat adlı gemide bir basın toplantısı düzenleyen „Barış ve Sosyal Adalet İçin Seçim“ temsilcileri, Türk ve Alman basınıyla bir araya geldi.
Yiyecek ve içecek ikramının yapıldığı toplantı, Landesbrücke limanından başlayan gemi turu, yaklaşık 90 dakika sürdü. Hamburg Türk medyasından Mehmet Atak, Erdal Altuntaş ve Cem Mirzanlı’nın da iştirak ettiği seçin hazırlığı toplantısında Sivil toplum örgüt temsicilerinin yanısıra bazı Türkiye kökenli aileler ile siyasetçi Bayram İnan, Sivaslılar Derneği Başkan Yardımcısı Salim Yıldız, İklim Aktivistleri Oluşum grubundan Rahime Sürücü, Selma Türk, Müzisyen Murat İnce ve Hasan Bağdaş da olmak üzere toplam 50 kişi hazır bulundu.
TAHERİ: „HAMBURG’U BARIŞ VE SOSYAL ADALETİN ŞEHRİ YAPACAĞIZ“
Hamburg’u herkes için yaşanabilir, barışçıl ve sosyal açıdan adil bir şehir haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Taheri, “Hamburg’u barış, insan hakları, sosyal güvenlik ve çevre korumanın ön planda olduğu bir şehir yapmak istiyoruz,” dedi. Kamu hizmetlerinin yeniden kamu mülkiyetine alınmasının önemine değinen Taheri, limanın özel yatırımcılara satışının da durdurulmasını savundu. Konutun bir insan hakkı olduğunu belirten Taheri, “Konut inşaatları kamu tarafından yönetilmeli, özel yatırımcıların konut üzerindeki etkisi azaltılmalı,” diye konuştu.
Eğitimde eşitliği savunan Taheri, eğitimin ücretsiz ve herkes için erişilebilir olması gerektiğini söyledi. Ayrıca, yaşlılıkta güvence için Avusturya modeline dayalı bir emeklilik sistemi istediklerini belirtti. Göçmenler konusunda da herkesin eşit haklara sahip olması gerektiğini vurgulayan Taheri, mültecilerin güvenli oturum hakkına sahip olmaları gerektiğini ifade etti.
MEHMET YILDIZ: „ÇEVRE TAHRİBATI SİSTEMATİK OLARAK ELE ALINMALIDIR“
Hedeflerinin Hamburg’u herkes için adil ve barışçıl bir şehir yapmak olduğunu belirten Mehmet Yıldız, “Bizim sloganımız olan ‘Barış ve Sosyal Adalet için Seçim’ çok şey anlatıyor. Hamburg bir liman kenti ve burada doğrudan veya dolaylı olarak savaş üretimine katılan 100’den fazla şirket var. Almanya bir savaşa doğrudan dahil olursa, Hamburg en çok etkilenecek şehirlerden biri olacak,” dedi.
Almanya’nın askeri harcamalara büyük bütçeler ayırdığını vurgulayan Yıldız, “Dünya çapında askeri harcamalar 3,2 trilyon dolara ulaşıyor. Bu paranın küçük bir kısmı bile barış ve çevre için harcansa, dünyada çok şey değişebilir. Ayrıca, dünya genelindeki çevresel tahribatın %30’unun savaş ve ordulardan kaynaklandığını belirtmek gerekir. Çevreyi korumanın yalnızca ‘iklim insan kaynaklıdır’ söylemiyle sınırlı kalmaması, sistematik bir sorun olarak ele alınması gerekmektedir,” diye konuştu.
YILDIZ: KONUT HAKKI VE ŞEHİR PLANLAMASI YENİDEN PLANDIRILMALIDIR
Elektrik, sağlık ve konut gibi temel kamu hizmetlerinin yeniden kamu mülkiyetine alınmasını savunan Yıldız, “Uzun bir mücadeleden sonra, bir zamanlar satılan Elektrik kurumu HEW’yi yüksek bir maliyetle geri kazandırmayı başardık. Ancak, Hamburg halkının büyük bir kısmı hala uygun fiyatlı konutlara erişemiyor. Bu yüzden sosyal konut projelerinde özel yatırımcılara güvenmek yerine, belediye liderliği ele almalıdır. Konut hakkı ve şehir planlaması yeniden plandırılmalıdır. Özel yatırımcıların kar amacıyla konut inşa etmesinin yasaklanması gerekiyor. Hafen City’de birçok daire boş bırakılıyor ve sadece tatil amaçlı kullanılıyor. Zengin biri Hamburg’a geldiğinde kalacak yeri varken, halkımız uygun fiyatlı konut bulamıyor,” dedi.
Hamburg’un her ilçesinin eşit sağlık, toplu taşına, sosyal ve kültürel altyapıya sahip olması gerektiğini savunan Yıldız, “Viyana’da insan yararına yapılan bölge gelişiminin herkes için fayda sağladığını görüyoruz. Bu yüzden şehir bölge planlaması, insanların yararına yapılmalı, yalnızca konut inşa etmekle sınırlı kalmamalıdır,” diye ifade etti. Eğitimde eşitlik ve destek konusuna da değinen Yıldız, eğitimin kreşten üniversiteye kadar ücretsiz ve erişilebilir olmasını talep etti. “İşçi mahallelerinde ve bölge okullarında öğretmen eksikliği yüzünden dersler sürekli iptal ediliyor. Pandemi de birçok çocuğu eğitimden mahrum bıraktı. Bu eksikleri gidermek için daha fazla öğretmen, psikolog ve sosyal hizmet görevlisinin okullara atanması gerekiyor,” dedi.
Yıldız, Hamburg’u daha barışçıl, adil ve yaşanabilir bir şehir haline getirmek için mücadele etmeye kararlı olduklarını belirtti.
DOLZER: “HAMBURG LİMANINDAN SİLAH İHRACATI DURDURULMALIDIR”
Hamburg Limanı üzerinden yapılan silah ihracatının durdurulması ve askeri üretimin sivil alanlara yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Martin Dolzer ise, Ukrayna ve Orta Doğu’da barış görüşmelerinin desteklenmesi gerektiğini ekleyerek, “Hamburg’un barış şehri olması için çabalıyoruz,” dedi.
Çevre korumada Hamburg’un öncü bir rol üstlenmesini istediklerini belirten Dolzer, ücretsiz toplu taşıma ve yenilenebilir enerjinin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Dolzer, “Hamburg’u daha adil, barışçıl ve sürdürülebilir bir şehir yapmak için kararlıyız,” diyerek sözlerini tamamladı.
Toplantı, medya mensuplarının konuşmacılara sorularıyla devam etti.