MEHMET YILDIZ: “GÖÇ VE MÜLTECİ POLİTİKASINDAKİ IRKÇI SÖYLEMLERE SON VERİN“
Hamburg Eyalet Parlamentosu’nun son oturumuna Solingen’de gerçekleşen terör saldırısı damga vurdu. Göç politikalarının konuşulduğu oturumda, Bağımsız Eyalet Milletvekili Mehmet Yıldız önemli açıklamalarda bulundu.
70 BİNDEN FAZLA GÖÇMEN AKDENİZ’DE BOĞULDU!
Solingen’deki gibi korkunç terör saldırılarının mültecilere karşı bir algı oluşturmak amacıyla kullanıldığını savunan Yıldız, “Solingen trajedisi ırkçıların propaganda aracı haline geliyor ve toplumu birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Göçün nedenleri ve siyasetin bu konudaki sorumluluğu konuşulacağına, çözüm önerileri geliştirileceğine, mülteciler topluca suçlu gibi gösteriliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) göre dünya genelinde en az 117 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Göçmenler, kendi ülkelerindeki savaşlardan, doğal felaketlerden ve zor koşullardan kaçarak Avrupa’ya ya da komşu ülkelere sığınmaya çalışıyorlar. Çok azı Avrupa’ya ulaşabiliyor. Son yıllarda 70 binden fazla göçmen Akdeniz’de boğularak hayatını kaybetti.“ diye konuştu.
ALMANYA SAVAŞLARI KÖRÜKLÜYOR
CDU’nun tutumunun inandırıcı olmadığının altını çizen Yıldız, “CDU, Merkel hükümeti döneminde silah ihracatları ile savaşları destekledi. Daha sonra hükümet kendini mültecilerin kurtarıcısı gibi gösterdi. Mülteciler Almanya’ya geldiklerinde hemen dil kursları ve çalışma imkânı sağlanmak yerine, toplu barınma merkezlerinde izole edilerek entegrasyonları engellendi. Benzer durum yine yaşanıyor. Almanya silah ihraç etmeye devam ederek, çatışmaları ve savaşları körüklüyor. Bunun sonucunda insanlar hayatlarını kaybediyor, doğa tahrip oluyor. Ekonomik sömürü de devam ettiği sürece insanların zorunlu göçü sürecek.“ dedi.
GÖÇÜN NEDENLERİ ORTADAN KALDIRILMALIDIR
Her zamanki gibi zarar görenlerin yine sıradan insanlar olduğuna vurgu yapan Yıldız, “İnsanlar memleketlerinde düzgün bir yaşam sürebiliyorsa orayı gönüllü olarak terk etmek istemezler. Göçmenlerin değil, göçün nedenlerinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Sömürücü ticari ilişkiler, çevre tahribatı ve savaş, göçün temel nedenleridir. Bu yüzden Hamburg Limanı üzerinden yapılan silah ihracatları ve Batı’nın emperyalist dış politikası durdurulmalıdır,“ diye ifade etti.
Gazze ve Lübnan yürüşünde konuşan Mehmet Yıldız: “Savaşı Durdurun “
İsrail ile Filistin arasında devam eden çatışma Hamburg’da prostesto edildi. Yaklaşık 2 bini aşkın vatandaş İsrail’in Gazze ve Lübnan’a olan saldırılarını durdurmasını haykırdı. Yürüyüşe destek veren Hamburg Bağımsız Eyalet Milletvekili Mehmet Yıldız yaptığı konuşmada, “Daha fazla sesimizi yükseltmeli ve hükümetimizin savaş suçlarına ortak olmamasını sağlamalıyız“ dedi.
İsrail’in Gazze yaptığı katliamın ardından Lübnan’da saldırmasını protesto eden Filistin yanlıları Hamburg Merkez Tren istasyonda toplandı. Mönckebergstraße yönünden Neustadt yönüne doğru ellerindeki Filistin ve Lübnan bayraklarıyla yürüyüşe başlayan vatandaşlar, İsrail ve Alman Hükümeti aleyine sloganlar attılar. Gösteri yürüyüşünün son durağı Gänsemarkt oldu ve burada son miting gerçekleştirildi.
İSRAİL, GAZZE’Yİ AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE DÖNÜŞTÜRMÜŞ
Mitingde konuşan Hamburg Bağımsız Eyalet Milletvekili Mehmet Yıldız şöyle konuştu: Hâlâ yapılması gereken çok şey var. Alman Hükümeti, silah göndermek yerine barışın tarafında olmalı ve her gün yeni savaşların çıkmasını durdurmalıdır. 16 yıldır, Gazze bir açık hava hapishanesi dönüştürülmüş ve İsrail ordusunun tarafından kontrolü altında tutulmaktadır. İsrail, Birleşmiş Milletler kararlarını, dünya çapındaki eleştirileri ve Uluslararası Adalet Divanı’nın kararını görmezden geliyor. Çünkü Batı, İsrail’in arkasında duruyor. Batı’nın desteği olmadan İsrail bu kadar ileri gidemezdi. Halk olarak harekete geçmeliyiz. Hükümetimiz her gün dünya çapında silah gönderiyor ve çifte standart uyguluyor. Filistinliler, Kürtler veya Orta Doğu halkları söz konusu olduğunda dünya sessiz kalıyor. Ancak, çıkarları Ukrayna’da olduğunda, hemen Ukrayna’nın yanında yer alıyorlar, emperyalist çıkarlar için her gün silah sevkiyatı yapıyorlar ki bu savaşlar devam etsin. Sevgili dostlar, savaşlarda kendi çocukları değil, bizim çocuklarımız ölüyor.“
HAMBURG’DAKI POLİTİKACILARIN YÜZDE 99,9’U BU KONUDA SESSİZ KALIYOR VE BARIŞTAN YANA BIR TAVIR SERGİLEMİYORLAR
Daha fazla sesimizi yükseltmeli ve hükümetimizin savaş suçlarına ortak olmamasını sağlamamamız gerektiğinin altını çizen Yıldız: “ Gazze’deki savaşın yanı sıra şimdi Lübnan bombalanıyor. Yakında İran’a da sıçrayabilir. Orta Doğu’yu adeta bir yangın yerine çevirilmek isteniyor. İsrail’i eleştirdiğinizde ise Almanya’da hemen susturuluyorsunuz. Antisemitik ya da Yahudi düşmanı ilan ediliyorsunuz. Bu savaş başladığında, ben bazı kesimler tarafından Hamas yanlısı ve İsrail karşıtı olmakla suçlandım. Sevgili dostlar, bir hükümeti eleştirmek, insan haklarına saygı göstermeyen bir yönetimi eleştirmektir. İsrail hükümeti her gün Gazze’de çocukları ve gençleri öldürüyor. Hamburg’dan daha küçük bir şehir olan Gazze, her gün bombalanıyor ve bunun bahanesi sürekli „Hamas teröristleri“ oluyor. Ben ne Hamas yanlısı ne de İsrail karşıtıyım, ama „Bu adaletsizliği kabul etmiyoruz, buna göz yummuyoruz“ diyorum. Ne yazık ki Hamburg eyalet meclisindeki politikacıların yüzde 99,9’u bu konuda sessiz kalıyor ve barıştan yana bir tavır sergilemiyorlar. Eğer biz barışın tarafında güçlü bir duruş sergilemezsek, bu savaşlar devam edecek. “ diye konuştu.
Miting yapılan konuşmaların ardından son buldu.
Savaşlara ve Göçmen Krizine Karşı Hamburg’da Birlik Mesajı Verildi
Hamburg Eyalet Bağımsız Milletvekilleri Mehmet Yıldız, Martin Dolzer ve Metin Kaya’nın ortaklaşa imza attığı Barış ve Dayanışma Festivali, Billstedt Marktplatz’da gerçekleşti ve büyük bir ilgi gördü. Ünlü Alman siyasetçi Willy Brandt’ın oğlu Peter Brandt, festivalde bir konuşma yaptı. 700’den fazla vatandaşın katıldığı etkinlikte, özellikle savaş karşıtı barış mesajları öne çıktı. Sanatçılar da sahne alarak izleyicilere keyifli anlar yaşattı.
MEHMET YILDIZ: “SAVAŞI KİMİN BAŞLATTIĞI ÖNEMLİ DEĞİL; HİÇBİR TARAFIN BİR ŞEHRİ YOK ETME HAKKI YOKTUR”
Hamburg Bağımsız Eyalet Milletvekili Mehmet Yıldız, savaşlarda en çok zarar görenlerin işçiler ve sıradan insanlar olduğuna dikkat çekti. Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Zenginler, savaşlardan ilk kaçanlar ve aynı zamanda bu savaşlardan kâr sağlayanlardır. Yıllardır savaşların sona ermesini ve diplomatik görüşmelerin yapılmasını savunuyoruz. Savaşlar diyalog yoluyla çözülmeli ve insanlar barış içinde yaşamalı. Ukrayna, Filistin, Yemen fark etmeksizin, bu savaşlar son bulmalıdır. Geçen yıl Filistin-İsrail savaşında kadınlar ve çocuklar hedef alındı. Savaşı kimin başlattığı önemli değil; hiçbir tarafın bir şehri yok etme hakkı yoktur. Hamas dahil sivilleri öldüren herkes savaş suçlusudur. Masum çocukların ölümü kabul edilemez.”
Yıldız, Almanya’daki göç tartışmalarına da değinerek şunları ekledi:
„Billstedt’e baktığımızda, bu bölgenin en yoğun göçmen nüfusuna sahip yerlerden biri olduğunu görüyoruz. İnsanların büyük çoğunluğu, ülkelerinden ayrılmak ya da sevdiklerini geride bırakmak istemezler. Her göçmen, ailesinin yanında kalmayı tercih ederdi. Ancak, göçmenlerin bu ülkenin (Almanya’nın) sorunlarından sorumlu olduğu yönünde bir algı oluşturuluyor. Bu, bir göçmen sorunu değil, kapitalist sömürünün bir sonucudur. Sürekli olarak daha fazla silah gönderiliyor, çatışmalar kendi çıkarları doğrultusunda destekleniyor, savaşlar çıkarılıyor ve ülkelerin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri sömürülerek insanlar yoksulluğa terk ediliyor. Yıllardır insanlar çatışma ve savaş ortamından kaçmak zorunda kalıyor. UNESCO verilerine göre 117 milyon insan yerinden edilmiş durumda ve güçsüz bir şekilde yollardalar. Bunların %95’i ülke içinde veya komşu ülkelere göç ediyor, sadece çok azı Avrupa’ya geliyor. Ancak Avrupa sınırlarını kapatıyor ve sanki tüm göçmenler Avrupa kapılarında bekliyormuş gibi propaganda yapılıyor. Ülkelerindeki sorunların sorumlusu sanki göçmenlermiş gibi ırkçı bir propaganda yürütülüyor.“
PETER BRANDT “İSRAİL’İN GAZZE İŞGALİ ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI”
Alman siyasetçi Peter Brandt, Almanya’nın dünya çapında devam eden savaşlarda önemli bir rol oynadığını vurguladı. İsrail-Filistin çatışmasına değinen Brandt, şunları söyledi:
„İsrail-Filistin çatışması, 1948’de İsrail’in kuruluşundan önce başlamıştır. Suç her zaman bireyseldir ve miras alınamaz. Holokost’tan sorumluluk, Batı Şeria ve Gazze’de İsrail’in yarım yüzyılı aşkın süredir devam eden uluslararası hukuka aykırı işgalini eleştiren seslerin bastırılmasına dönüştürülmemelidir.“
Brandt, Ukrayna-Rusya savaşı ile ilgili olarak ise şu uyarıda bulundu:
„Ukrayna savaşı daha büyük bir çatışmaya dönüşebilir ve Avrupa’da sınırlı bir nükleer savaş tehlikesi ortaya çıkabilir. Bu savaşta binlerce insan hayatını kaybetti, birçok kişi ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Askeri bir çözüm gözükmüyor; ateşkes ve barış görüşmeleri iki taraf için de en doğru çözüm olacaktır.“
Brandt ayrıca iklim krizinin büyük göç hareketlerine ve su, gıda, arazi gibi kaynaklar için acımasız mücadelelere yol açtığını belirtti. Dünya ya silahsızlanma ve barışçıl işbirliği yoluna gidecek ya da küresel çatışmaların yeni bir şiddet döngüsüne izin verecek, diye ekledi.
METİN KAYA: “ ALMANYA, ABD’YE BOĞUN EĞİYOR”
NATO ve ABD’nin Rusya’ya karşı izlediği savaş politikalarını eleştiren Hamburg Bağımsız Eyalet Milletvekili Metin Kaya , Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye attıklarını vurguladı. Kaya, „Tarih boyunca savaşlar yalanlarla başlatıldı; bugün de benzer bir senaryo görüyoruz. NATO, Rusya’yı düşman olarak gösterip, halkları savaşa hazırlıyor. Almanya da Ukrayna’ya silah yardımları ve Rusya’nın erken uyarı sistemlerine yapılan saldırılarla bu savaşın parçası haline geldi“ dedi. Özellikle gençlerin savaş için militarize edildiğini belirten Kaya, okullarda ve spor alanlarında askeri propaganda yapıldığını eleştirdi.
Kaya, Almanya’nın ABD’nin kararlarına sorgusuz sualsiz boyun eğdiğini, Kuzey Akım boru hattı saldırısı ve Avrupa’da füze konuşlandırılması gibi adımlarla savaşa daha fazla dahil olduğunu söyledi. „Diplomasi yerine savaşın tercih edilmesi Avrupa’nın geleceğini riske atıyor. Halklarımızın çıkarı için savaşa hayır demeli ve barış için diyalog kanallarını açık tutmalıyız“ diyerek, diplomasiye dönülmesi gerektiğini vurguladı.
MARTİN DOLZER : “ALMANYA’NIN ASKERİ POLİTİKASI ÇIKMAZ SOKAK”
Hamburg Bağımsız Eyalet Milletvekili Martin Dolzer, Ukrayna/Rusya ve İsrail/Filistin çatışmalarının yanı sıra ekonomik krizin derinleşmesiyle artan küresel belirsizliklere dikkat çekerek, Avrupa ve Alman hükümetlerinin silahlanma, toplumun askerileştirilmesi ve demokrasi standartlarının zayıflatılması yönündeki politikalarını sert bir şekilde eleştirdi.
Dolzer, bu politikaların çıkmaz bir yol olduğunu vurgulayarak, „Toplumun geniş kesimlerinin çıkarlarını gözeten, onurlu bir yaşamı herkes için mümkün kılan ve dünya barışını hedefleyen bir yaklaşım benimsenmeli. ABD’nin NATO aracılığıyla tek başına üstünlük sağlaması, ne Almanya’da yaşayanlar ne de dünya genelindeki halklar için bir çözüm olabilir“ şeklinde konuştu.
SANATÇILARIN PERFORMANSI ALKIŞ ALDI
Festivalde Team DJ Mo, Linda Kreankova, Rene Tenenjou, Claus Veith ve Murat İnce sahne alarak izleyicilere keyifli anlar yaşattı.
29 Kasım referandumunda Olimpiyatlara HAYIR (NEIN)!
Olimpiyatlar Londra`daki dükkan ve işyeri sahiplerine nasıl yansıdı?
İNSANCA YAŞANACAK BİR HAMBURG İÇİN REFERANDUMDA OLİMPİYATLARA HAYIR (NEIN)!
16 günlük eğlence için 16 yıl borç ödemeye HAYIR!
Hamburg 2024 Olimpiyat Oyunları kentimize ve toplumumuza zarar verecektir.Toronto, Boston, Oslo, Münih, Krakow, Viyana ve Graubünden’de emekçiler Olimpiyatlara HAYIR dedi. Son 40 yılda, Münih 1972’den Londra 2012’ye kadar TÜM Olimpiyat oyunları planlanan bütçelerini en az 3-4 kat aştı; halkın borç yükünü arttırdı; sponsor, lobici ve spekülatörlere kâr ettirdi. Londra’da olimpiyatların 4,8 milyar Euro’ya planlanan maliyeti, son hesapta 28,1 milyar Euro’yu aştı. Sadece başvuru giderleri Hamburg`a en az 50 milyon Euro’ya mal olacak. Hamburg’un olimpiyatlar için tahmini bütçesi 11,2 milyar (20 milyar) ile başlayacaktır .
IOC’nin (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) kontratında Hamburg’a dayattığı şartlar:
• Tüm borç ve giderleri Hamburgluların üstlenmesi
• IOC’nin vergiden muaf tutulması
• IOC’nin yazılı izni olmadan toplantı yürüyüş vb. yapılamaması ve olağanüstü hal (Gefahrengebiet) önlemlerinin yürürlüğe konması
• Tüm mal ve hizmetlerin sponsorlardan (Coca-Cola. Mc-Donalds, Siemens vb) satın alınması
• IOC’nin izni olmadan devlet adamlarının bile davet edilememesi (Hamburg Eyalet Başbakanı bile IOC’nin önceden yazılı izni olmadan katılamaz)
Hamburg 2024 Oyunları referandumda kabul edilmesi:
• Büyük israf, daha yüksek vergi ve borç demek!
• Maliyeti belirsiz yeni büyük projeler demek!
• Bütçenin toplumun ihtiyaçlarına değil, uluslararası sermayeye peşkeş çekilmesi demek!
• Kemer sıkma politikalarının sertleşmesi, sosyal ödeneklerin kısılması demek!
• Arsa ve emlak piyasasında spekülasyon, ev, dükkan ve işyeri kirâlarının artması,
• Hayat pahalılığının artması demek demek!
Geleceğimize bugünden sahip çıkalım.
Olimpiyatlara değil; Eğitime, Sağlığa, Gençlik Evlerine, Spora ve Sosyal Konutlara Yatırım Yapılmasını Talep Ediyoruz!